bugün
yenile
    1. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çorbacıya giriyorum. yaşı elliyi çoktan geçmiş bir garson geliyor yanıma. hoş geldiniz efendim. abi buyur otur demek geliyor içimden. bazı meslekler belli bir yaştan sonra yapılmamalı. garsonluğu küçümsediğimden değil. ama çoktan emekli olup, evinde torunlarıyla oynaması gereken bir adamın, gecenin ikisinde elin sarhoşuna çorba getirmesi içimi yakıyor.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “eğer birini seviyorsan ve o seni sevmiyorsa bundan çok güzel kaos çıkar. bir sürü şiir, sağlam bir roman ve anlatacak bir sürü hikaye çıkar. uykusuz geçen geceler, parklarda içilen şaraplar, yerli yersiz kıskançlık krizleri çıkar. ama sevgine karşılık çıkar mı? o biraz zor işte.” ali lidar
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tesirsiz parçalar 26 bana empati yapma ben küçükken ben küçükken çok kuş vurdum iyi adam değilim. geliştirdiğim duyarlılıkların alayını toplasan kanadını kanattığım tek bir serçe yavrusunu iyi etmiyor. bana saygı soslu veda nutukları atma sıkıyorsa diş gıcırdatmalarımı taklit et de görelim görmüyor musun bir tırnak kendi etini parçalıyor sen kalkıp beni üzmemekten bahsediyorsun. bana ders vermeye kalkma ben dersimi yıllar önce tek başıma çizgi film izlerken aldım. çünkü annesi çok meşgul olan çocuklar oturup tek başlarına çizgi film izlerler. bana empati yapma çünkü annem, annem empatinin ne olduğunu bilmiyor
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      -karşılıksız sevgi- eğer birini seviyorsan ve o seni sevmiyorsa,bundan çok güzel kaos çıkar.bir sürü şiir,sağlam bir roman ve anlatacak bir sürü hikaye çıkar.uykusuz geçen geceler,parklarda içilen şaraplar,yerli yersiz kıskançlık krizleri çıkar.ama sevgine karşılık çıkar mı?o biraz zor işte...
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇nsan ara vermeden en fazla yirmi saniye gülebilen ve yine ara vermeden saatlerce ağlayabilen bir hayvandır.
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bir insana verdiğiniz değerin, onun gerçekten değerli olmasıyla ya da bunu hak edip etmemesiyle hiç ilgisi yoktur. değer vereceğiniz insanları kendiniz seçersiniz ve bunu yaparken çoğu zaman ne durumda olduklarına aldırmazsınız. bunun adı tam olarak 'değer yüklemesi'dir. yani ona verdiğiniz değerin kaynağı siz olduğunuz için asıl değerli olan karşınızdaki değil sizsinizdir. en azından bir süre öyledir. ama şunu da göze ardı etmemek gerekir. birine gereğinden fazla değer verirseniz eğer (artık sürekli kendinizden verdiğiniz için) siz değer kaybetmeye başlarsınız ve onun gözünde ona verdiğiniz değer ölçüsünde değersizleşirsiniz..."
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "söyleyeceğimiz çok şey var aslında. ama üşeniyoruz. ve çok sıkıldık. önceleri müthiş bir hevesle acılarımızı paylaşacak insan ararken etrafımızda, şimdi kimseler soru sormasın istiyoruz. sorduklarında ise yakınlık derecesine göre hayat ya da siktir et diye cevap verip susuyoruz. söyleyecek şeyimiz olmadığından değil, söyleyecek çok şeyimiz var aslında ama bugüne kadar anlattıklarımız hiçbir işe yaramadığından konuşmak istemiyoruz."
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “çocukluğunu yarım yaşayanlar ne kadar büyürlerse büyüsünler, her çaresiz anlarında ona göre dönerler. onları nerede görseniz tanırsınız. en yetişkin halleri, hatta hüzünleri bile biraz çocuksudur onların. çocuk hüznü, evet. çok istediği oyuncağın neden alınmadığını bir türlü anlayamayan, babasının nereye gittiğini, bir gün önce akvaryumda nazlı nazlı süzülen balığına ne olduğunu, dedesinin ona sormadan neden cennete gittiğini, annesinin saçlarını yıkarken neden canını yaktığını ve neden hep yorgun olduğunu, arkadaşlarının neden oyunlarına onu almadığını bilemeyen; allah’ın ve karşı evdeki yaşlı amcanın niye hep öfkeli olduğuna akıl sır erdiremeyen, iri bakışlı, sarkık dudaklı, bükük boyunlu çocuk hüznü…” ( z raporu)
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      büyüdükçe şaşırdım karşıma çıkan her şeye her insanda biraz daha hayal kırıklığına uğradım uzun kış geceleri büzüldüğüm yer yatağında kurduğum bütün hayaller tek tek elimde patladı kadermiş sonradan öğrendim değmezmiş olacaklar isyan etmiyorum hâşâ,sakın yanlış anlama isyan etmiyorum valla anladım anlayacağımı isyan etmiyorum tamam da olmadı be tanrı'm sen de beni anla! şiirleri adamın gerçekten güzel. yolun başı ile alengirli şiirleri okuyup aşık oldum kitaplara ama diğer kitaplarını çok sevemedim şiirleri gibi. *edebiyat atlasını okumadım ona laf yok*
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim onu sevmemin nasıl bir mucize olduğunu bilmiyor. belki de sıradan ve vasıfsız bir şey gibi görüyor bunu. o da haklı. neredeyse tanıyan herkes sevmiş onu. farklı boyutlarda elbet. ama bir şekilde sevmiş. zaten onu birazcık tanıyan birinin kayıtsız kalması, sıradan biri gibi davranması mümkün değil. fakat ben ne yapabilirim? anlatamıyorum. anlatamamamın sıkıntısı içimdeki telaşı kat be kat artırıyor.. seni en çok ben seviyorum desem, en başka ben seviyorum ve en başta, herkesten çok, en çok, en.. ne en? i̇çimden geçenleri bilse koşup boynuma sarılır.oysa sadece anlatabildiğim kadarını biliyor. anlatabildiğim kadarını.. anlatabildiğim kadarıyla ne yapılabilir? birer çay içilebilir belki. ali lidar
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben bunca deliliğin arasında bunca yalan söylemenin ve aldatmanın arasında bunca özlemenin ve ağlamanın ve alçalmanın bunca yanlışlığın ve yanılgının arasında esasında o kadar da aptal değilim günün her anında beni düşünmediğini bilirim ama ben gözümü her açtığımda canımı yakmak için fırsat kollayan güne ve her yumduğumda gözlerimi gelecek günün getireceği sıkıntılara seni düşünüp uyanıp seni düşünüp uyumayı i̇badet kabul ederim..
    12. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "...demem o ki, ben şimdi sana kalk gel demem. beklerim hep ama gel demem. diyemem. çünkü öyle öğrendim. canım çok yanıyor şu an. şimdi gelsen, sarılsam sana, yapıştırsam başımı göğsüne ağlamaktan ortalığı ayağa kaldırırım. ama gel demem. diyemem. öyle öğrendim çünkü. gelmezsen işi vardır derim. öyle öğrendim çünkü..."
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hiç kimse göründüğü kadar iyi, anlatıldığı kadar kötü değildir.
    14. 2Yanlış anlamayın bilmediğimden soruyorum. Zaten arama butonunda arttığımda karşıma çıkan bir başlıktı, ve bu başlığın yazan diğer entrilerini de okuyup aynısının yazılmadığını anlayıp aynı başlığın devamı niteliğinde yazmıştım. Ali Lidar'dan inciler başlığında zaten bir sürü entri var. Bu durumda yanlış bir şey mi yapmış oluyorum? Aydınlatırsanız sevinirim. :) - adeyyolallaleyyoadeyyolallaley 08.08.2020 18:47:55 |#3896516
      0sana bir ikazım yok. genel bir sitem ediyorum. ilk verdiğim bkz'a tıklarsan daha iyi anlarsın ne demek istediğimi. orada açıklaması var bunun. - louis froziel 08.08.2020 19:03:22 |#3896537
      0Pekala. - adeyyolallaleyyoadeyyolallaley 08.08.2020 19:09:09 |#3896547
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kim yüzümüze gülse bişey zannediyoruz, aldanacağımızı bile bile. Esasen aldanmak mesele değil de Bizi erken akşamlar delirtti. Ulan insan her şeye mi geç kalır? Bütün son otobüsler durağa yaklaşınca mı kalkar? (bkz: Olmamış Kahraman Emeklisi - Ali Lidar )
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Siz şimdi öğle arasında tantuni mi yiyeceksiniz?" Ehehehhehe